Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Arif Özaydın, sözüm sizlere…
Bazı yazılarımdan sonra “eleştirilerinizi dikkate alacağım” diye, geri dönüş yapardınız.
O dönüşleriniz artık yapılmaz oldu.
Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’ni tebdili kıyafetle bir ziyaret et derim…
Bunu yaparsanız, eleştirilerimin fazlasının yok, eksiği çok olduğunu kendi gözlerinle görürsün…
Bir de duydum ki Murat Taner Gülşen, görevini sürdürüyormuş.
Ne diyeyim… Susma hakkımı kullanayım diyorum, iç sesim itiraz ediyor.
Bu kişi onlarca FETÖ kitaplarıyla yakalanan, Kahramanmaraş’a sürgün gönderilmediği halde sürgün gönderildiği yalanını atan kişi değil mi? Bir de eski yönetimle hukukunun derecesinin ne kadar yüksek olduğunu bilmem anlatmama gerek var mı? Yöneticiliğine değil ama idareciliğine şapka çıkarıyorum…
Durumu “idare” etmekte bayağı mahirsiniz.
Sayın Rektör, geçtiğimiz aylarda Semih Giray’ın profesörlük unvanını aldınız.
Bizler de manşetlere çektik. Hatta alkış da tuttuk.
Ondan çok daha beteri var. Aynı tavrı bu kişide de göstermenizi bekliyorum.
Bu kişi, Doç.Dr. Umut Elboğa adlı bir akademisyen(!)
Şahısla salgın döneminde müşerref olduk. Günün anlamına binaen bir covid ekibi kurulmuştu. Bu zat, bu ekibin başıydı. Az bir araştırma yaptığımızda izinsiz alıntılarıyla nam salmış biri olduğunu öğrendik. Bunun üzerine; bu zatın, bu ekipte ne işi var diye haber yaptık.
“Covid ekibinde hırsız var” dedik.
Aradan iki yıl geçtikten sonra hakkımda hakaret davası açıldı.
2 Yıl neden beklendiğine bir anlam veremedim. Sonra hakkımda yapılan suç duyurusu evrağını incelediğimde, nedeninin cevabını buldum.
Bu konuyla ilgili Gaziantep Üniversitesi Etik Kurulu toplanmış, yüzde 52 alıntı yapıldığı raporu vermiş.
Anladığım kadarıyla bu Etik Kurulu’nun raporuna itiraz edilmiş. Adana’dan bir Etik Kurulu oluşturulmuş. Orası da ne hikmetse yüzde 27 alıntılama var raporu vermiş. Arada yüzde 25’lik gibi ciddi bir oran var. Son rapora istinaden hakkımda hakaret davası açılmış. Gerçi Yargıtay’ın emsal kararında benim hırsız demem, hakaret olarak sayılmayacağı belirtilmiş.
Hal böyle olunca, Umut Elboğa dosyasını tekrar açtım.
İyi ki de açmışım. İyi ki de hakkımda böyle bir dava açılmış. Bu sayede acı ve utanç verici gerçeklere ulaştım.
Sayın Rektör, Umut Elboğa denilen kişi, izinsiz alıntı yapmaktan defaten suçlanmış biri… Bu nedenle 2012 yılında açılan yardımcı doçent sınavına girememiş.
Her ne hikmetse, aynı şahıs için 2014 yılında yeni kadro açılmış. Dönemin CHP İstanbul Milletvekili aynı zamanda bir akademisyen olan Prof.Dr. Binnaz Toprak, durumu meclise taşımış. Hakkında izinsiz alıntılama iddiası olan ve 2012’de kadroya alınmayan Umut Elboğa’ya özel bu kadroyu açamazsınız diyerek, TBMM’ye yazılı önerge vermiş.
Bu sadece meclis boyutu… Bir de bunun Gaziantep Üniversitesi boyutu var ki… Aman Allah’ım neler olmuş neler... Benim ulaştığım bilgi ve kişilerde gördüm ki en az 4 doktor öğrencisinin doktora tezlerini izinsiz alıntı yapmayı, alışkanlık haline getirmiş.
Bu kişilere ulaştım. Uluslararası yayınlanan makalelerde kendi doktora tezlerinin, kendi izinleri olmadan Umut Elboğa’nın kendi imzasıyla yayınladığını öğrendim.
Hele bugün doktorluk yapan birine ulaştım ki onu dinlerken, kahroldum.
“Lütfen, beni affedin! Ben, o günlerde çok sıkıntılar yaşadım. O sıkıntıları unutmak için çok çabaladım. Siz, tekrar beni o günlere götürdünüz. Çok kötü oldum” dedi. Sesi titreye titreye, daha fazla konuşamayacağını söyledi. Bu kısa konuşma dahi Umut Elboğa adlı şahsın, bugün doktor olan kişi de çok ciddi travmalara yol açtığını anladım.
Daha trajikomiği var…
Bu, Umut Elboğa, yine bir doktora öğrencisinin tezini Hematoloji Kongresi’nde bildiri olarak yayınlamış. O Hematoloji Kongresi, Umut Elboğa’nın kendisine ait olmayan bildirisine, “Gelecek Vaat Eden Genç Bilim İnsanı” ödülü vermiş. Evet evet yanlış okumadınız. Umut Elboğa adlı şahıs, doktora öğrencisinin teziyle genç bilim insanı ödülü almış.
Bitti mi? Bitmedi…
Umut Elboğa hakkında dekanlık bu iddialar karşısında soruşturma açmış. O günkü idare yani Rektörlük makamı, Umut Elboğa’yı cezalandırmak yerine sahip çıkmış. Soruşturma açan dekanlığı da “Bu Rektörlüğü karşınıza almaktır. Bu bize açılmış bir savaştır” diyerek, dekanlığı suçlamış.
Umut Elboğa’ya dönemin Rektörü Yavuz Coşkun güya sahip çıkmış. (teyide muhtaç)
Bir de bunun güya YÖK’de bir dayısı varmış. O da güya Umut Elboğa’yı koruyup kolluyormuş. Onu da soruşturdum… Öyle bir kan bağı olan bir dayısı yok. Dayısı derken, Ankara’da dayısı var minvalinde bir dayı… Oraya da ulaştım… O kişilerde dayısı olmadıklarını, kendi isminin kullanıldığını ifade ettiler.
Yani Umut Elboğa’nın ortada öyle dayısı falan yokmuş.
Evet Sayın Rektör Özaydın, sizlerde geçmiş idarelerin size haksızlıklarda bulunduğunu ifade ediyordunuz. İşte size fırsat… Nasıl ki Semih Giray’ın profesörlüğünü geri aldınız, izinsiz alıntılamalarda nirvana yapmış Umut Elboğa’nın da akademik unvanlarını geri alın da haksızlığa uğrayan, mağdur edilen doktor öğrencilerin yüreğine, yıllar sonra su serpin.
Yapacağınız tek şey var, adaleti yerine getirmek.
Adalet… Adalet… Adalet…
Dün, size yapılanlar bu doktora öğrencilere de yapılmış. Hatta bu, adaletsizlikten çok daha öte…
Düşünebiliyor musunuz, doktora öğrencisinin teziyle yılın genç bilim insanı ödülü alıyor.
Artık bilginiz var.
Bu trajikomikliğe son vermezseniz, siz de vebaldesiniz.
Yorum yazarak Haber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Haber Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Haber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Bozkır - Arif sagıryan da aynısı var ne oldu 8 yıl doçent olamadı yavuz bey haklımış
Yazılan yorumlardan Haber Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Haber Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Haber Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.